Kur'an insanla Allah arasında özü itaat sevgi saygı ve aşka dayanan toplumsal bir düzen oluşturmaktadır. Bu da sosyal hukuki iktisadi ve siyasi bir çerçeveyi içermektedir. Yirmi küsur senelik bir nüzul tarihi içerisinde örnek bir toplum oluşturmak için insanlığın önüne konan bu çerçeve doğası gereği değişken ve dinamik bir yapıya sahiptir. Bu yüzdendir ki o nüzul ortamındaki ilk muhatap kitlenin tarihsel toplumsal siyasal ve kültürel şartlarını dikkate alarak teşride özel bir siyaset yöntemini takip etmiştir. Bunun için önce Allah'ın varlığı birliği ve hükümranlığını konu alan itikadı meseleler üzerinde durarak bir alt yapı oluşturmuş diğer taraftan da öngördüğü prensip ve kuralların pratik hayata tatbikini sağlayarak ideal bir toplum modeli ortaya koymuştur. Bu model ilahi prensiplerin hayatı motive eden bir unsur haline getirildiği bütün zamanlarda fonksiyonel olarak varlığını hissettirebilecek bir özelliğe sahiptir. Yeter ki Kur'an'da yer alan söz konusu düzenlemelerin oluşturduğu bu ruh ve dinamizm harekete geçirilebilsin. İşte biz tamamen bu espriden hareketle konuyu sosyolojik kurumlar bağlamında ele almak suretiyle aile eğitim ahlak hukuk iktisat ve yönetim gibi toplumsal meseleleri Kur'an perspektifinde işlemeye çalıştık. Amacımız Kur'an'ın toplumla ilgili öngördüğü düzenlemeleri ortaya çıkararak Müslümanların hem bireysel hem de toplumsal anlamda nasıl davranış içerisinde hareket etmeleri gerektiğini ortaya koymaktır.