Dünyadaki ahlakî konumunu, imkân ve kabiliyetlerini bilen birey, sorumluluk ve yükümlülüğünün de o denli farkında olan kişidir.
Kant'ın dediği gibi, Düşüncenin temeli etik bir kaygıdır: Kendi ölçümüzde insanlık onurunu kurtarmak. Doğaldır ki insanlık onurunu zedelemekten koruma kaygısı Tanrı'nın sonsuz gücü karşısında özgür birey gerçeğinin buharlaşmasına izin vermeyecektir.
Bu varoluşsal ahlaki kaygıyı ruhunun derinliklerinde duyduğunu gördüğümüz büyük din bilgini Matüridi, bir insan olarak sınırının neree başlayıp nerede bittiğinin farkında olmakla birlikte, görüşlerini kendi imkân ve potansiyelini de göz ardı etmeyen bir üslupla sunmaktadır.