Şâfiî Eş'arî âlimlerinden Ömer el-Bülkînî, Hicri 724-805 (Miladi 1324-1405) yılları arasında yaşamış Memlüklü âlimlerindendir. Hicri 8. Yüzyıl müceddidlerinden sayılan İmam Bulkînî, Usulu'd-din ve Usulu'l-fıkh alanında uzman bir âlimdir. Şâfiî mezhebine mensup bir müctehid olan Bulkînî, zaman zaman mezhebine ve bu mezhep içinde önemli bir yeri olan Nevevî'ye muhalif fetvalar da vermiştir. Zekât olarak mal yerine para verilebileceği görüşü bunlardan biridir. Menhecu'l-Asleyn, hem usulu'd-din hem de usulu'l-fıkhı özetleyen bir eserdir. Ancak bu eserin sadece usulu'd-din kısmı günümüze ulaşmıştır. Usulu'd-din, İslam itikadını kat'î olan delillerle ispat etmeyi amaç edinen bir ilimdir. Hatta şer'î ilimlerin temelini oluşturduğu için Fıkhu'l-Ekber olarak da kabul edilmektedir. Usulu'd-din ilminden mahrum olan birisinin ilmine güven olmaz. Zira İslâm itikadını daha doğru anlamak ancak usulu'd-din ile mümkündür. Çünkü İslâm'da asıl olan bireysel yorumlara ve ön yargılara değil, delile tabi olmaktır. Hakiki ve geçerli delil, Kur'ân ve sahih sünnetten oluşan naklî delil ile sahih nakli ispat edip manasını akletmeye çalışan akl-selimdir. Delilsiz iman eden mukallidin imanı sahih olsa bile günahkâr olarak kabul edilmiştir. Zira delili araştırmayı terk ederek taklidi bir imanla yetinmek Ehli Sünnet kelamına göre günahtır. Şüphe hastalığına yakalanma riski yüksek olan taklidi imandan kurtulup tahkiki imana yükselmek için usulü'd-din tarzı eserlere ihtiyaç vardır.