Çingene Müşfik Efendi, Derviş Cemal, Erganili Mesud, Gazi Kösemihal, Leskopikli Nurî, Hafız Müşfik, Urfalı Nâbî, Tokadizade Şekip, Yozgatlı Fennî... Tanınmış veya pek tanınmamış birçok şair bir çınar ağacının altında, bir cami çevresinde veya bir sefer esnasında ilk örnekleri Arap Edebiyatına değin uzanan bir geleneğin etkisiyle müşterek şiirler kaleme aldılar. Çoğu zaman irticalen söylenen bu ortak şiirler, meşhur divanların yanı sıra özellikle 19. Yüzyılda bir gazete veya dergi köşesinde yoğun olarak kabul gördü. Edebiyat tarihinde genellikle adı sanı duyulmamış veya bir satırda bile zor geçen şairlerin ortak ürünleri olan şiirler kendi adlarına düzenlenen bu antolojide yani Müşterek Şiirler Divanı'nda bir araya getirildi. Böylece söz konusu şairler, derin ve geniş bir geleneğin temsilci olarak okura geçmişten merhaba demektedirler.