Herkes dayak yemekten ya da o akşam kavga etmekten yorulmuş
bitmiş, uyuyup kalıyordu öylece. Babanın enerjisi tükenene kadar
kavga bitmiyordu. (...) Kavga olduğu zaman herkesi suçlu olarak,
kendini mağdur olarak gördüğü için... bağırır bağırır küfreder, döver
söver, sonra da şurada betonun üzerinde yere uzanırdı. (...) Daha
sonra arabada yatma huyu çıkardı. Kavgayı eder, söver, bağırır çağırır,
gider arabada yatardı. Ertesi gün gelirdi kavgaya şöyle devam ederdi:
siz bana onu yaptınız, bunu yaptınız, arabalarda yattım.
Çocukluğu şiddet ortamında geçen Ç.'nin anlatımından
Ev içi şiddet hakkında ayrıntılı ve gerçekçi bir tablo çizen bu kitap
olanca yakıcılığıyla istikrarını koruyan bu meselenin magazinleşerek
kanıksamaya uğramasına karşı bir çabanın ifadesi.
Çalışma, ev içi şiddeti bir deneyim olarak inceliyor: Şiddetin takvimi
nedir, nasıl başlıyor, nasıl işliyor, nasıl bir döngüsü var? Nedenler
neler - gerçek nedenlerden öte, bulunan, tutunulan ve algılanan
nedenler? Mağdurlar, uğradıkları şiddeti nasıl yorumluyor ve
anlamlandırıyorlar? Baş etme mekanizmaları nelerdir, nasıl işliyor?
Şiddete uğrayan kadınlar yanında şiddet ortamında yetişen çocukların
deneyimlerine ve tanıklıklara dayanan bir inceleme... Sonunda ayrıntılı
önerilerde de bulunuyor: Ne yapılabilir, kim ne yapabilir?
Genç yaşta hayatını kaybeden Ural Nadir'in, meslekî ilgilerin ötesine
geçen gösterişsiz empatisini, şefkatini taşıyan bir metin...