Bir kaygı döneminden geçiyoruz ama etrafımızda olan bitenleri de, içimizde olan bitenleri de dikkatle izliyoruz. Böylesi dönemlerde içimizdeki boşluktan aşağı bakabilmek nasıl da önem kazanıyor. Milletçe ´olmak cesareti´ni göstermemiz gerekiyor. Korkak davranmaya hakkımız yok: Avrupa´da totalitarizmi tırmandıran şey Hitler ya da Mussolini´nin iktidarı ele geçirmesi değildi, boşluk içinde çırpınan toplumların bu kaygıyla baş etmek yerine kollektif nevroza sığınmaları, teslim olmalarıydı. Başa dönmüş oluyoruz: Farkındalık kaygıyı çoğaltır. Bir millet kendi eksikleriyle yüzleşmekten hoşlanmayabilir ama farkına vardıkça, eksikliklerini ve bu arada elbette kuvvetlerini tanıdıkça o boşluğu onaracaktır. Evet, yaşamak yorulmaktır ama bunun için güzeldir.
Varolmak ve var kalmak, cesaret ister.
(Arka Kapak)