Osmanlı Türkçesi ya da Osmanlıca, müstakil bir lehçe veya başka dillerin birleşiminden meydana gelmiş ayrı bir dil olmayıp, temeli Oğuz Türkçesine dayanan Batı Türkçesinin tarihî bir safhasıdır. Osmanlı Türkçesi, yüzyılların yazılı birikiminin kaynak dilidir. Dünyanın birçok kütüphanesinde bulunan yüz binlerce yazma eser, milyonlarca arşiv belgeleri, cami, çeşme vb. tarihî bina, mezar taşlarındaki kitabeler ve duvarlara asılan hat levhaları, ne kadar geniş bir ilmî, edebî, tarihî ve kültürel zenginliğe sahip olduğumuzu göstermektedir.
Osmanlı Türkçesi öğrenimi milletimizin herhangi bir ferdi için normal bir ihtiyaç olmakla birlikte İslâmî ilimler ile uğraşanlar için tabir caizse bir farizadır. Zira yaklaşık sekiz asırdır bu topraklarda tefsir, hadis, fıkıh, kelam, felsefe ve İslâmî ilimlerin diğer birçok şubesine dair Türkçe yazılan eserlerin sayısı yüz binlerle ifade edilmektedir. Yüzyıllar içerisinde Türkçeleşmiş olan dinî terminolojiyi anlamak öncelikle doğru okumayı, doğru okumak da nasıl yazıldığını bilmeyi gerektirir. Bu itibarla eski yazımızın imlâ özelliklerini, inşa üslûbunu öğrenmek ve ilâveten Osmanlı müellifinin kullandığı kelime kadrosunu, tamlamaları ve kavramlar dünyasını tanımak icap etmektedir.
Elinizdeki kitap, özellikle İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinde okutulan Osmanlı Türkçesi dersine yardımcı olma yanında genel okuyucunun bu konudaki ihtiyacına cevap verme gayesiyle hazırlanmıştır.