Oyun, çocuğun gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Çocuk oyun sayesinde bir yandan zihinsel, bedensel, dilsel, psikolojik, sosyal gelişimini tamamlarken bir yandan da kendisini hayata hazırlar. Aslında çocuk oynadığı oyunlarla kendini büyük oyun olan dünya hayatına hazırlamaktadır.
Yapılan araştırmalar insanoğlunun zihinsel gelişiminin ve öğrenmelerinin %60'ının 0-6 yaş arasında gerçekleştiğini göstermektedir. Fakat işin ilginç yanı herhangi bir öğretim müfredatının olmadığı, okul öncesi kurumları hariç örgün bir eğitimin yapılmadığı bu dönemde öğrenmelerimizin büyük çoğunluğunun gerçekleşiyor olmasıdır. Bu dönemin öğretmenleri aslında çocukların kendileridir ve kullandıkları yöntem ise sadece oyundur. Çocuklar oyun ile bıkmadan usanmadan öğrenirler. Öğrenimlerinde teneffüse ihtiyaç yoktur. Çünkü zevkle öğrenir ve bu öğrenmeden dolayı yorulmazlar. Bir çocuk sabah kalkar, oynamaya başlar ve gece yatağa girene kadar durup dinlenme bilmez. Öğrenmeyi bu kadar zevkli hale getiren oyun, maalesef ilkokul ile birlikte yavaş yavaş ortadan kalkar ve eğitim bir külfet halini almaya başlar. Öğrenmeyi tatlandıran, zevkli ve verimli hale getiren oyunların tekrar kullanılmaya başlanması her yaş seviyesindeki öğrencilerimiz için faydalı olacaktır. Bu şekilde okul öncesinin sihirli yıllarına kısmi bir dönüş sağlanabilecektir. Bu düşüncelerle oluşturmaya çalıştığımız bu kitapta din eğitiminde kullanılabilecek oyunlara yer vermeye çalıştık. Oyunların bir çoğu halihazırda çocukların ya da yetişkinlerin oynadıkları oyunlardan yaptığımız uyarlamalardır. Kitapta yer alan oyunlar, sadece örgün eğitim kurumlarında değil Kur'an kurslarında, ev okullarında ya da evlerde oynanabilecek oyunlardır. Bu nedenle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenlerine, Kur'an kursu öğreticilerine, ev okulu öğreticilerine ve anne-babalara hitap etmektedir.