20. yüzyıl emek, servet, mülkiyet, hür teşebbüs, tam serbestlik ve bunların siyasi, felsefi, hukuki boyutları üzerinde yoğunlaşmaların asrı olmuştur. Belli yönetim biçimlerini ifade eden düzenler bunlara göre şekillenmiş ve insanlık bu yönde nice tecrübeler yaşamıştır. Elbet her şey halen de yerini bulmuş sayılamaz. Yeni farklı arayışlar ya da farklı renk ve çizgiler gündemi işgal edip duracaktır. Kur'an ve son elçi Hz. Muhammed (sa)'in getirdiği o öğretileri ve sonrasında gelişen anlayışları görme, günümüzle mukayyeseler yapma noktalarında bu mütevazi çalışma kendi ölçüsünde bir imkan bahşedebilir. Getirilen öğretide insana bakış ve bu felsefe kendi tefekkür ve bakışını, hukuk ve ahlak olarak, emek ve kesb/kazanç hayatına da taşır. Burada iş veren ve işçi olarak hasım taraflar yoktur ve her biri diğerine veli nimet olanlar vardır. Maddi ve maneviyle kazanç/kesb peşinde koşma, Kur'an'da insana yüklenen bir mükellefiyettir...
(Arka Kapak)