Rönesans dönemi papalarının Türklerle sürdürdükleri iş birliği ve ilişki, dinin reel politika üzerindeki yönlendirici etkisini gerektiğinde nasıl devre dışı bırakılmakta olduğunun ve genel politikanın bir vasıtası olarak nasıl kullanıldığının göstergesidir. Bu durum, dönemin sair Avrupa devletleri yanında Osmanlı Devleti için de geçerlidir.
Kemal Beydilli'nin Hans Pfeffermann'dan çevirdiği ve yayına hazırladığı Rönesans Papalarının Türklerle İş Birliği adlı eser, yalnızca Papalık tarihinin değil, karşılıklı münasebetler açısından Türkler yanında Avrupa'nın diğer devletlerinin de izledikleri politikaların anlaşılmasında değerli bir kaynaktır.
Avrupa'nın özellikle Papalık dahil olmak üzere dönemin İtalya'sının içinde bulunduğu karışık durumun gözler önüne serilmesi, Avrupa istikametindeki Türk ileri harekatının daha rahat anlaşılmasına katkıda bulunur. II. Mehmed'in Otranto'ya asker çıkartması ve İtalya'nın fethine girişmesinin, bu siyasi kargaşa ve zafiyet dikkate alındığında pek de o kadar zor bir iş olarak görülemeyeceği, bu eserle daha da açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.