Tıpkı her sabah aynaya baktığımızda derinleşen çizgilerimizi fark edemediğimiz gibi,
dünyanın gidişatını da her günü bir öncekiyle karşılaştırarak tahlil etmek kolay olmuyor.
Gündemi takip ederken, haber okurken, internette gezinirken çoğu zaman içimizde tarifi zor
bir duygu oluşuyor. Herkesin kendini her konuda uzman sanması bir yana, mantığa
uymayan, tutarlı bir yanı olmayan, doğru bilgiye -hatta bilgiye- dayanmayan birtakım
görüşler dile getirmenin adeta bir norm olduğunu, kitlelerin akla, mantığa dayanan ifadelerin
sahiplerini yuhaladıklarını, hamasi, duygusal görüşlerin alkışlandığını bir tür azap
eşliğinde izliyoruz. Madem bir yanlış yaptığımızda ya da bir yanlışa gereken tepkiyi
veremediğimizde duyduğumuz rahatsızlığa vicdan azabı diyoruz, o halde safsatalarla dile
getirilmiş bir fikir karşısındaki çaresizliğimizin yarattığı bu azaba da mantık azabı
diyebiliriz.
Eleştirel düşünme alanındaki popüler bilim faaliyetleriyle tanınan Tevfik Uyar, bu kitapta
gündelik hayatta en sık başvurulan 40 hatalı akıl yürütmeyi tek tek tanıtıyor, tahlil ediyor ve
hangi insani zayıflıklarımızla ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu safsatalar karşısında
başvurulabilecek stratejiler için de bir reçete sunuyor.