Gül ile Bülbülün Hikayesi
Gül mescidinde gül kitabımsın.
Gül minberimde tek hitabımsın.
Gel dediler gelmedim, git dediler gitmedim, her ne emretmişse arifler, dediklerini etmedim. Hak sözünü tutmadım, erenler şerbetin tatmadım. Dost bağını gözetmeyip, düşmana ses etmeyip, yiten yiğitlere yas etmeyip, mümine varan köpeğe bir taş dahi atmadım.
Cahillik denizinde boğuldum, nefsime taptım ve şeytan tarafından dahi kovuldum. Ulu bilgeler çağırdılarsa da beni dergâh-ı izzete, ben razı oldum şerre ve zillete. Münafıklık alametleri kalktı artık üzerimden, gayri bihakkın ben münafık oldum. Her türlü âmâl-i necasetin failiyim, bir nebze pişmanlık duymadan.
Korkulara son, huzura merhaba.
Çirkinliğe son, güzelliğe merhaba.
Muammalara son, sırların hakikatine merhaba.
Hayallere son, gerçeğe merhaba.
Riyaya son, mertliğe merhaba.
Dünyaya son, ukbaya merhaba.
Cesedlere son, ervaha merhaba.
Sona son, sonsuzluğa merhaba.
Mahduda son, ezele ve ebede merhaba.
Onsekiz bin âleme son, kalblere merhaba.
Mahlûka son, Mahbuba merhaba.