Said Halim Paşa, I. Dünya Savaşı başladığında sadrazam koltuğunda oturan kişidir. O
imparatorluğun en kritik dönemeçlerinden birinde aktif bir siyasetçi olmasının yanı sıra son dönem
Türk düşüncesi için de eşine az rastlanır özgün bir mütefekkirdir. Yaşadığı dönemdeki yeni düzen
arayışları sürecinde Paşa'nın yenilenmeye, geleneğe ve Batı'ya bakışındaki itidal bugün de ihtiyaç
duyduğumuz bir yaklaşımı örneklemektedir. Onun Müslüman aklın imkânları ile yaşadığı yerin
tarihî-sosyolojik bağlamı arasında sıkı irtibat bulunduğunun bilinciyle kendini konuşlandırması bu
açıdan önemlidir. Emperyalizm karşısında farklı bir varoluşun mümkün olabileceğine ilişkin
inancını sürdürmeyi başarabilmesi de bu bilincin yansımasıdır. Dahası o, bu inancının gerekçelerini
büyük bir vukûfiyetle eserlerinde ortaya koymuştur. Vahdettin Işık'ın titiz çalışmasıyla hazırlanan
ve metinlerin orijinal tıpkıbasım nüshalarını da içeren bu kitap, Said Halim Paşa'nın düşünce
dünyasına girmemize ve Paşa'nın çok yönlü entelektüel tecrübesine temas etmemize imkân
sağlıyor. Üstelik okuyucunun karşısına ilk kez çıkan yeni bir risaleyle: Islahatımızın Esasları.
Elinizdeki kitap, Türkiye'nin en özgün entelektüellerinden birinin, çağını anlamak ve karşılaştığı
sorunları aşmak için yüz yıl önce dile getirdiği ve bugün de hala bizlere kılavuzluk edecek nitelikte
fikirler içeriyor.