Uyan kızım... Seherde seyre çıkıp tazelenmek için uyan! Kalk, kızıllığın, o doğurgan rengin ucundan tutunarak seyrana çık! Aç pencereyi, gün dolsun içeriye. Kaldıysa güne uyanamayan mimarların talan ettiği şehirde, bir yerlerde bahçeler, güller; içeri bülbül sesi dolsun. Dolsun içindeki köşke ıhlamur, hanımeli ve lavanta kokuları, kokularla uyan, tazelen... Sonra o kızıllıkla birlikte, İlâhî Kelâm'dan ?seher vaktine andolsun ki... diye başlayan ayetleri oku.
Sevgili kızım, şimdi hepimiz, sanki hilâle çevrilmiş gecenin eşiğindeyiz... Birazdan tan yeri ağaracak, gün doğacak. Gün doğduğunda, ayan beyan görülecek görülmesi murat edilen... Lakin sehere ermek için ilimle, tefekkürle, aşk ve muhabbetle hemhal olmak, çalışıp çabalamak lazım. Şunu bil ki kızım, aydınlık limanına gayret gemisiyle varacaksın! Bu sebepten, durma, akan zaman ırmağının akıl ve gönül bahçeni sulamasını dile, çalışıp çabala...
Yazar genç olmanın, kadın olmanın ne olduğunu anlamaya ve kızlarına anlatmaya çabalarken kibir, kendini sergileme ihtiyacı, ben merkezlilik, sabırsızlık, vefasızlık, kötülük gibi kavramları irdeleyerek, bunların karşısına çalışkanlık, dürüstlük, sabır, şefkat, vicdan, merhamet, vefa, sadakat, güzellik, iyilik, denge, tutarlılık, dostluk gibi değerleri yerleştiriyor.