Şiirin bazısı ağaç gibi büyür; kökü derinlere, dalları yukarıya... İçten dışa biçimlenir boyuna. ~Bazı şiir ırmak gibi akar, kayalar arasından şelâle olup dökülür. Köpüklenir orada. ~Köpüklerin kımıl kımıl beslediği toprağa gelince, içten dışa biçimlenen ağacın yuvasıdır o. Köpükler ağacı besler. Ağaçsa; o koca ırmağı, daha nem zerreciklerinden ibaretken emerek kendine çeken, çağırıp toparlayandır aslında. ~Böyledir; şiirin sonsuzla temas halindeki büyük çevrimi... ~Ebubekir Eroğlu, (doğ.: 1950, Malatya) İÜ Hukuk Fakültesini bitirdi. Şimdi bir kamu kurumunda görevli. Geçtiğimiz yıllarda bir gazetedeki haftalık denemeleriyle köşeyazarı olarak da göründü. Şiirleri, şiir üstüne yazıları ve Yönelişler dergisindeki çabalarıyla, şiir atmosferinin açılım kazanması ve belirginleşmesi yolunda katkı sahiplerinden biri oldu. Modern Türk Şiirinin doğasını berraklaştırma çabasıyla bir dizi yazı kaleme aldı. Geçmişteki ve çağdaş şairlerimizden bazıları hakkında denemeler yazdı. Daha önce yayımlanmış eserleri şunlardır: Kuşluk Saatleri (Şiir, 1974), Kayıpların Şarkısı (Şiir, 1984), Sezai Karakoç´un Şiiri (İnceleme, 1981), Yenileme Bilinci (Deneme, 1988), Yirmidört Şiir (Şiir, 1991).