Sabah gözlerinizi yeni bir hayat sahnesine sevinçle açıyorsunuz. Kendinizi ve ailenizi selamlıyorsunuz. Evinizden çıkıp yürüyorsunuz. Ağaçlar, çiçekler, kuşlar, kelebekler adeta yol boyunca geçişinizi gözlemek için sıralanmışlar. Sanki bütün yeryüzü sarayı sizin çevrenizde özenle dönüyor. Mavi gök kubbe sarıp sarmalıyor sizi, bulutlar sevgilerini serin damlalarıyla sunuyor teninize. Çiçekler sizin için kokuyor, doğa sizin için şarkı söylüyor, rüzgâr sizi serinletmek için kopup geliyor uzaklardan!
Neden? Çünkü şu cıvıldayan yeryüzü insan için ve insan da yüce Yaradan için yaratılmıştır. Sevgi Zekâsının penceresinden bakınca görünen hayatın aslı budur.
Sevgisiz insan, kendisini Cennete hazırlayan hayatın çilesini çekemez. Kalbimizi hayatın zorluğu değil, sevgisizlik ve vefasızlık yıldırır. Yüce Yaradanı ve yarattıklarını gönülden severek, sağlığımızı, huzur ve güvenimizi güçlendirebiliriz.
Sevgi Zekâsını okuyanlar şöyle yazdılar: -Aileme, çevreme, çiçeğe ve böceğe bile artık sevgiyle bakıyorum. -Bu kitaptan sonra eşimi, çocuklarımı daha çok seviyorum. -Altmış yaşında öğretmenim. Böylesine etkileyici kitap okumadım. -Kitabı tekrar tekrar okudukça hem gülüyorum, hem de ağlıyorum. -Artık çevreme daha nezaketli davranıyorum. Karıncaları bile seviyorum.