Kâinât´ın Sevgilisi, Peygamberlerin Sultânı, Allah´ın Habîbi Muhammed Mustafâ Salla´llahu aleyhi ve sellem´e âşık olmayan var mı ? Rehberimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimizi tanımak O´nu sevmek sevginin en üst noktasıdır. O, tanındıkça daha çok sevilmiş ve sevildikçe de sevenlerin kurtulmasına vesile olmuştur. O´nun sevgisi dünya hayatına güzel bir nizam verdiği gibi âhiret mutluluğuna da ayrı bir lezzet bahşedecektir. Peygamberizi sevmek insanı kurtaracaktır. Bu sevgi insanı ayrı bir insan haline getirecek âdetâ melekleştirecektir. O´nu sevenler herkes tarafından sevilmiş, O´na bağlananlar herkes tarafından hürmetler görmüştür. Sevgili Peygamberimizin adını ananların dilleri ve gönülleri nûrlandığı gibi, şemâilini hayaline alanların da dünyaları aydınlanmıştır. O´nu hatırlatan her şey berekete vesile olmuş, insanlık O´nu düşündükçe teselli bulmuştur. Kâinât´ta O´nun kadar anılan O´nun kadar sevilen kimse olmamış. Hyatının her ânı ayân beyan açıklanan, anlatılan, bilinen başka bir şahıs bulunmamıştır. Kâinât´ın her yerinde, yeryüzünde ve semâda her an O´nun adı okunmuştur. Ezanda-Kıyamette , namazda ve duâda hep Hazret-i Muhammed adı duyulmuştur. İsmi anılmayan bir an yoktur. O´ndan bahsedilmeyen bir mekan yoktur. Yeryüzü Ben de medfûndur diye iftihar ederken gökteki canlılar da O´nun merkadini seyretmekle sevinçten uçarlar. Herşey O´nu sevmiş. Her canlı O´na gönül vermiş ve erenler O´nunla ermiştir. Sevenlerin yoluna, erenlerin koluna girmekle o sevğiyi tadmanın mutluluğuna ermek için Rehberimizi iyi tanıyalım ve kurtuluşun bu sevğiyle olduğunun farkına varalım. O´nu sevmek, O´nunla cennette olmak dileklerimizle gönlümüze huzur katalım.