Yazar bu eserinde, Hükümdar´ın ortaya koyduğu Makyavelizm´in sahası dışında, daha farklı bir portre çizip, Avrupa´yı ´aydınlatan´ hukukun ve kurumların üstünlüğü, demokrasi, özgürlük, eşitlik fikirlerinin temellerini atan ve batılı anlamda ´modern devlet´in ilk temsilcisi olan Roma´yı (tıpkı Titus Livius gibi bir cumhuriyet taraftarı olarak) özellikle cumhuriyet dönemibde mükemmele yakın bir model gibi tanımlarken, askeri ve idari güçle mutlakıyeti temsil eden Roma modeli Osmanlı´yla ilgili örnekler aktarmaktan kaçınmaz.