Yetmiş yıldır seher açmaz, gün doğmaz,
Dertli gönülleri sevince boğmaz.
Bekletir garibi sökmeyen şafak,
Karanlık dünyama mutluluk yağmaz
Hayatta her insanın muhakkak ki bir amacı, arzusu, bir hedefi vardır. Bu hedefe ulaşabilmesi için de çizmiş olduğu bir çizgi üzerinde yürümeye daima özen gösterir. Bu yollar doğru veya yanlış çizilmiş olabilir ama önemli olan doğru yolu bulup o yoldan amacına ulaşmayı sağla-yabilmektir. Ben de çizmiş olduğum bu yolda neden ve ne amaçla yürüdüğümü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Daha ortaokuldayken içimde şiire karşı bir sevgi oluştuğunu hissettim ve kendimce bir şeyler karalamaya başladım. Evet, merak değil, sevgi diyorum çünkü merak bir yere kadar olur ama sevgi ateşi sönmez, sevginin öm-rü uzun olur. Hatta insanın kalbine bir yerleştimi, son anına kadar terk etmez diyebilirim. Uzun yıllar güzel şiir-ler yazdığımı düşünüp çok fazla kâğıt karaladım. Artık kendimi şiirin tüm inceliklerini çözmüş birisi olarak gör-meye başlamıştım ki üstadım Mircevat AHISKALI ile ta-nıştım.