Ey Muhammed! Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler. (Zümer Sûresi, 39/30)
Bütün insanlığa önder, örnek ve rehber olarak gönderilen Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hayatı, her dönem insanların
ilgisini çekmiş, sayısız esere konu olmuştur. O'nunla ilgili sadece inceleme-araştırma çalışmaları değil, edebî eser
türünden şiir, hikâye, roman gibi birçok yazın türü eser; sinema ve tiyatro tarzında birçok sanatsal çalışma ortaya
konmuştur. İyi niyetle yazılan ve sergilenen bu çalışmaların amacı, farklı okumalar yapan insanlara Allah'ın Elçisi'ni
anlatmak, aktarmak ve O'nu çağımız insanı için daha anlaşılır hâle getirmektir. Bu çerçevede, her insan gibi kendisi
de ölümlü olan Allah'ın Elçisi, yaklaşık altmış üç yıl süren bir ömrün ardından bu dünyaya veda etme vakti
yaklaştığında, vedaya uygun tutum ve davranışlar sergilemiş, hayatında iz bırakan kişi ve mekânları ziyaret ederek
onlarla vedalaşmıştır. Vefatından altı ay kadar önce, hayatının son farz oruçlarını tuttuğu ramazan ayından itibaren
ayrılık vaktinin yaklaştığını düşünmeye ve hissetmeye başlamış, ömrünün son günlerini bu duygu ve düşüncelerle
geçirmiştir. İşte bu kitapta, Allah'ın Son Elçisi'nin, oğlu İbrahim'in vefatından itibaren veda niteliği taşıyan, bizler için
hayata ve ölüme dair dersler içeren bu tutum ve davranışları, kaynak eserlerde yer alan bilgiler ışığında
hikâyeleştirilerek roman tadında anlatılmaya çalışılmıştır.