Suç ve Ceza 1886 yılında Rusyada yayınlandıktan kısa bir süre sonra, Dostoyevskinin en ünlü romanı olurken aynı zamanda Modern Rus Edebiyatının da en önemli eserlerinden biri oluverdi.
Yazar Suç ve Cezada, öğrenci Raskolnikovun cinayete ve yıkıma kadar uzanan tutku dolu hikâyesini anlatır. Ahlakın ve adaletin sorgulandığı ilerleyen sayfalarda suça bakış ve suçun arkasındaki nedenler de XIX. yüzyıl St. Petersburg manzaraları önünde ince ince işlenir.
Suç ve Ceza, Dostoyevskinin insanın içine işleyen çok yönlü, toplumsal sorunlarını çok yönlü bir bakış açısıyla eleştirir; burjuva devriminin o dönemin yükselen kavramları olan yararcılık ve akılcılık kavramları üzerinde de kafa yorar ama kilisenin hümanist ve özgecil kavramlarını da övmekten kaçınmaz.