Bu çalışmada, Osmanlı Tarihinin en kritik döneminde tahta geçmiş olan Abdülhamid Han'ın devlet yönetimini ve ilgili olduğu faaliyet alanlarını zevkle okuyacaksınız.
Sultan II. Abdülhamid Han, destansı hayatıyla, sadece Türk dünyasının değil, diğer dünya milletlerinin de halen üzerinde en çok kafa yordukları birkaç kişiden birisidir. Üç kıta üzerinde hâkimiyet kuran Osmanlı Devleti, çeşitli ırk, din, mezhep, örf ve adetlere sahip toplulukları yüzyıllarca adalet ve insaf ölçülerine uygun bir şekilde idare etmişti. Teknolojik olarak son derece imkânsızlıklar içinde olan o asırların dünyasında, bunca farklı yapıdaki toplulukları cebir ve tazyik kullanmadan yönetmek, basit bir hâkimiyet anlayışının sonucu olmaması gerekir.
Son derece insani bir uygulama ile asırlarca hükümran olan devlet, 18. Asırdan başlayarak zayıflamaya başlamıştı. Hatta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmişti. 19. Asrın sonlarına doğru neredeyse tarihten bile silinecek olan bu muazzam devleti, Sultan II. Abdülhamid Han 33 yıl boyunca tekrar o eski haşmet ve kudretine kavuşturma gayretine düştü.
Yazar eserinde, Sultan II. Abdülhamid Han'ın, kendisinden önce, devletin, içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi sıkıntılar yanında, etnik grupların bağımsızlık çabaları ve Avrupa'nın bunlara sağladığı onca desteğe rağmen bunca problemlere nasıl çareler bulduğunu satır satır anlatmıştır.