İlk olarak Arap(lara) Yarımadasına gelmiş olan İslam'ın evrensel bir din oluşu, bütün dünyaya yayılmasına sebep olmuştur. İslâm'ın yayılması ve taraftar bulması büyük bir hızla gerçekleşmiş, Arapların dışında Türkler ve Acemler/İranlılar, Müslümanlığın cihanşümul bir inanç sistemi haline dönüşmesinde önemli roller oynamışlardır. Dolayısıyla Haçlı Seferleri, Moğol İstilası gibi Ortaçağın küresel hareketleri, Türklerin çevresinde gelişme göstermiş büyük ölçekli tarihi olgular olarak görülmelidir.
Türklerin Müslüman olmalarından önceki düşünsel ve kültürel birikimi, İslam'la şereflenmelerinden sonra da hızla artmıştır. Hikmet/felsefe, tasavvuf ve kelamın yolculuğu, Türkler olmadan düşünülemez. Türkistan'ın bilgeleri/uluları, irfan ve tefekkürü gönül imbiğinden damıtarak Anadolu nefeslerine dönüşmüştür.
Bu çalışmanın temel gayesi Türk ve Osmanlı coğrafyasında teşekkül eden düşünce birikiminin farklılıkları cem ederek bir evrenselliğe ulaştığını göstermektir. Bu yapılırken, mevcut birikimi dünü, bugünü ve yarınıyla bir bütünlük içinde ele almaya ve Türk ve Osmanlı düşünce geleneklerine, bir diğerini ötekileştirmeden ulaşmaya gayret edildi. Türkiye'nin önde gelen uzman hocalarının kaleminden çıkan makalelerle geniş kapsamlı özgün bir esere dönüşen Türk Düşünce Tarihi kitabı, Türk ve İslâm tefekkürüne mütevazı bir katkıdır.