Türk ve İslâm kültüründe rivâyet sisteminin farklı yönlerine dair yapılmış araştırmaların bir neticesi olan bu eser, Türk İslâm literatürünün nakil hususiyetini ele almaktadır. Çalışma kapsamında sadece İslâmî ilmlere mahsus gibi algılanan bu sistemin bütün ilimlerin enstrümanı olan dil ilimlerinde -özelde edebiyat alanında- kullanımına işret etmektedir. Nitekim rivâyet geleneğinin edebî metinlerde ortaya çıkışını hazırlayan ve zorunlu kılan tarihsel bir ortam vardır. Yani bu özgün nakil sistemi, âlimlerin masa başında geliştirmiş oldukları basit bir derlemecilik faaliyeti değil, klasik kültür hazinesini korumak için başvurulmuş tarihî bir çaredir. Bu eser de naklî ilimlerin birbirleriyle olan karşılıklı etkileşimini tanımlamak suretiyle toplumun rivâyet tasavvuruna yardımcı olmayı da amaçlamaktadır.