Farklı perspektiflerden çeşitli anlamlar yüklenen yabancılaşma kavramı, idrak etmekte olduğumuz milenyum çağıyla birlikte yeni anlamsal açılımlara kavuşmuş durumdadır. Bireysel ve toplumsal olarak iki temel kategoride ele alınan yabancılaşma olgusuna dinî perspektiften bakıldığında, bu iki kategori kendiliğinden birleşmektedir. Zira din gibi insanı bir bütün olarak geliştirmek amacında olan sistemlerde meydana gelen yozlaşma, hayatının değişik evrelerinde yabancılaşmanın farklı yüzleriyle karşılaşmak zorunda olan insan için yeni bir takım zorlukları da beraberinde getirmektedir. Elinizdeki eserde, yabancılaşma kavramına sosyolojik ve felsefi perspektiften yüklenen anlamlar yanında, dinî hayatta meydana gelen yozlaşma ve yabancılaşmayla ilgili zengin psiko-sosyal analizler bulunmaktadır. Yabancılaşmayla ilgili tecrübî verilere de yer verilen eserde, insanın kendine yabancılaşmasından topluma yabancılaşmasına, cemaat halinde icra edilen ibadetlerden bireysel ibadetlerde kullanılan dile kadar dinî uygulamaların işlev ve fonksiyonlarıyla ilgili önemli bulgu ve değerlendirmelere yer verilmiştir.