Böyle manevî bir rehberle karşılaşmak yirminci yüzyılın ortasında bir Ortaçağ azizi yahut Sami peygamberlerden biriyle yüz yüze gelmek gibidir. Birkaç ay önce Müstaganem'de vefat eden tasavvul: büyüklerinden Şeyh Ahmed el-Alavî ile karşılaştığımdaki intibaın da böyle oldu. Kahverengi cellâbesi ve beyaz sarığı, gümüş rengi sakalı ve sanki ondaki mübarekliğin ağırlığıyla aşağı doğru sarkmış uzun elleriyle, Efendimiz Halil ibrahim'in zamanından kalma saf ve kadim bir havayı etrafa yayıyordu.
FrithjofSch uon
Beni ilk çarpan şey, ŞeylVin, Isa Mesih'in tasvirleriyle benzerliğiydi, îsa'nınkilerle neredeyse tamamen aynı olan kıyafetleri, yüzünü çevreleyen ince ketenden sarığı, tüm hali tavrı, her şey bu benzerliği pekiştiriyordu... Şaşkınlıktan bir an eşikte kaldım. O da gözlerini benim yüzüme yöneltmişti ama uzaklara bakıyor gibiydi.
Dr. Marcel Carrct
Bir bilgenin kaleminden çağımızın büyük mürşidlerinden Şeyh Ahmed cl-Alavî (ks)'yi anlatan nadide bir eser: Yirminci Yüzyılda Bir Veli. Esasen Martin Lings'in Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Enstitüsü'ne sunduğu doktora tezi olan ve daha sonra kendisi tarafından kitaplaştırılan bu eser Türkçeye İngilizce aslından tercüme edildi.